6 Ocak 2015 Salı

Çoklu Zeka Kuramı




Önceleri -doğuştan geldiğine inanılan- belli bir zekâ ile doğup yaşamını onunla sürdürme görüşü hakimken günümüzde, insan Zekâsının sınırları “neyin mümkün olabileceği” hakkındaki inançlarımızla ilgilidir. Hemen hemen her yaş ve yetenek düzeyindeki bireyin zihinsel fonksiyonları geliştirilebilmektedir. Aslında farkında olmaksızın kullandığımız Zekâmızın düzeyini, biliş ve algılama yeteneklerimizin nasıl harekete geçirileceğini keşfederek geliştirmeyi öğrenebiliriz.
Bir problemle karşılaşıldığında Zekâmız, değişik problem çözme yolları arar ve bu sırada  bütünleşik bir uyum içerisinde çalışır, sonuç olarak da bizi doğal sonuca yada başka bir deyişle bizi problemin çözümüne ulaştırır.  Dünyanın her yerinde insan, bu yolları nasıl kendi kendine bilmekte, öğrenmekte ve anlayabilmektedir? İşte bu soru, araştırmacıları insan Zekâsının doğasını, gizil yönlerini  ve sınırlarını araştırmaya yöneltmiştir.
“Çoklu Zekâ Kuramı”  Harvard Üniversitesi bilişsel araştırma projesi “Proje 0”ın müdürü Dr. Harward Gardner’ın çalıştığı bir araştırmanın sonucudur. Gardner, normal ve yetenekli çocukların bilişsel potansiyellerinin gelişimini ve beyindeki hasarlardan doğan Zekâ bozukluklarını incelemiştir. Araştırma Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Boston Emekliler İdaresi Tıp Merkezi’nde yapılmıştır.
Öte yandan yaşamlarında karşılaştıkları problemleri çözebilen ve kültürümüzde değer verilen ürünler ortaya koyabilen insanları “zeki” olarak nitelendiririz. Beyin/düşünce sistemi yaklaşımlarına göre ara verilen, değişik kapsamlı yollar bulma çalışmaları, Zekânın çoklu bir olgu olduğunun keşfi ve Zekâ hakkına önceden bilinenlerle birlikte çoklu Zekâ araştırmalarını başlattı. Gardner’ın araştırması -bizim gerçeği öğrenmemizi ve bilmemizi sağlayan- yedi tür Zekâ ortaya çıkarmıştır ve Gardner daha başka türlerin de olduğuna inanmaktadır.
Uzmanlar, okulların zekâg östergesi olarak sadece sözel ve matematik yetenekleri dikkate almasının yanlış olduğu görüşünde. Zekâ tipine güre eğitim
Gardner zekâyı; dilsel zekâ, görsel zekâ, matematik zekâsı, harekete dayalı(bedensel) zekâ, müzik zekâsı, kişiler
arası (sosyal) zekâ ve kişinin kendine , dönük zekâsı olarak 7 kategoriye ayırıyor. Bu ayırıma göre, zekâ tipi ne olursa olsun her çocuğun kuvvetli ve zayıf olduğu yanları bulunuyor. Bu da zekâ tiplerinden sadece bir ya da ikisini kul
lanan okul ve eğitimcinin bunların dışında kalan çocukların kendi yetenekli yanlarını geliştirmesine engel olacağı anlamına geliyor. Çocuğunun zekâsını sadece matematiksel ya da sözel yetenekleri ile değerlendiren veliler, bunla
rından birini ya da ikisini dikkate aldıklarında, çocuğunun daha güçlü yönlerinin olup olmadığını bilmeden, onun
hayatını etkileyebilecek yanlış kararlar alabiliyorlar...
Her çocuk az bucuk dahidirTek tip zekâya hitap etmenin çocukları bir kalıp içine sokmaya çalışmak olduğunu söyleyen pedagog İsa Halis, toplum için yetişecek pek çok dahiye böylece engel olunduğunu vurguluyor. Halis şöyle diyor: "Dabi demek, halen pek çok okulda uygulanan ve önem verilen, sadece matematik ve dilde yetenekli olmak değildir. Çocuklar müzikte, bedenleriyle, sosyal yönleri, kendilerine dönük zekâ ve görsel olarak da zeki ve yeteneklidirler

Onlara bu yeteneklerim gösterme, geliştirme ve başarılı olma şansı verilmelidir. Tanımları ve karakteristik özellikleri belirtilen zekâ tiplerine baktığımızda hepsinin birbirinden farklı olduğunu görürüz. Herkesin birbirinden farklı algılama ve anlama, olaylara birbirinden farklı yaklaşım ve problem çözme yetenekleri ve tarzları vardır. Herkesin öğrenme şekilleri de birbirlerinden farklıdır."



Uzmanlara göre okullarda eğitimcilerin, sosyal hayatta ise ebeveynlerin çocukların farklı yönlerini ortaya çıkarmak, onları yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek İçin zekâ türlerini ve özelliklerini iyi bilmeleri gerekiyor. Aynı yaklaşım yetişkinler için de geçerli aslında. Yetişkinlerin de zekâ kapasitelerini ve varolan yeteneklerini geliştirmek, hangi l ur zekâya sahip olduklarını bilerek hayatlarını şekillendirmek için zekâ türlerini ve geliştirme yöntemlerini iyi bilmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder